Yüzünü tam seçemediğin
Hamam sofralarından
Haber beklediğin
Elini sürmediğin bulaşıklar
Küf kokulu zem zem sularına yoldaş oldu
Çıplak ayak karanlıkta yürümeyi şectin
Olmayan patilerine
Görmeyen gözlerine
Umut bağladın
Nafile
Aradığın gerçek
Bıyığında ki yağlarda mesken kurmuştu
Senin
Tokluğun sabah yellerine
Pislik katarken
Açlığın
Can alıyordu
Saklanmıştın sen
Küflenmiş çeyiz sandığında
Kız kurusu hayallere
Karşında arz-ı endam eden pireler ile
Nutuk atıyordun
Karalara fatmalara
Ne kelam ettin ki
Cinini bile esir ettin
Karanlık lambalarına
Çıkamadan
Veremeden sana
Çakma gazını
Göremeden
Ölemeden
Öldürdün
Sarhoş olamamanın sarhoşluğu
Seni eline esir etti
Az tükürük bol salya
Boşaltmaya çalıştın kinini
Ne yazık ki o da nafile
Bir yudumu çok gördün unutmaya
Kaybedilen oyunların tesellisine
Az gittin ama
Hiç gelemedin
Ermek istediğin alemi
Karabasan misali
Çökerttin günlere, aylara
Ve umutlara
Bundan sonra
Bilmem ne olur
Öz suyun arşa varmadıkça
Ne dualar durur
Ne ahlar durur
Boğulmaya ramak kalan benliğin
Hem sana
Hem bana
Zindan olur
Cennetin çatısında
Cehennemin baş ucunda
Çakma kral
Sahte kral
Kıyakçı kral
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder