4 Ağustos 2013 Pazar

Frau Rottenmeier und şansölye erdi nam-ı değer sandık sultanı

Ayak parmaklarını karıştırırdım küçükken
Temizdin üç beş nasır dışında
Kalbinin nasır tutacağını bilsem
Temizlemezdim merserize çorabının topaklarını

Çelik tencereye ekmek banardın
Kurumuş lokmalarınla
Seninleydim 
Göbeğinde bir yerlerde

Taraf olmaya çalıştım tüm yalnızlıklarına
İpsiz sapsız tecrübelerine
Beceremediğin tüm cinslere
Ama olmadı
İnatçı idin

Çok sıktılar seni
Yemekleri kapakla koydular önüne
Açmak için bocaladın nimetleri
Belki ondandır sahipsizliğin
Nefretin ve yenilmişliğin

Ne bileyim 
Beraber girerdik yatağa
Özleme, şehvete ve aşka
Sen hep uğraşırdın kapakla
Gülerdim ama ne fayda

Kafiyelerden geçtikçe
Karşıma çıkardın hep
Ağlayan gözler ile
Ve doğulu bir hırsla

Yalnız geçirdiğin 
tüm saatlerde yanındayım

Okuduğun yalanlarda
Kör gözle baktığın tüm resimlerde
Senin ile ortaktım

Çok sabittin be koçum.
Hırsın nefesini zorlardı
Astım krizine girdin sanırdım
Meğersem
Kılı kırk yarıyormuşsun da
Haberim yok

Fena çocuk değildin dıştan
Selvi boylum al yazmalım cinsi
Ama içten sezeceklere
Acırdım desem
Yalan olmaz

Ee o kadar hakkımız olsun
Yılların eziyetini, ezmesini
Yuttuktan sonra

Nitekim boş çıkarmadın
Emeklerimi
Temizlemekten usandığım altını
Boca ettin sana kananlara

Ne kadar da utanmazdın
Giyemediğin mezuniyet gölgesinin altında
Deccalciğim benim
Seni çok seviyordum




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder