27 Temmuz 2013 Cumartesi

IQ Savaşları 5 01/07/2013



Olay basit, güç dengeleri değişti. Eskiden sosyetik ve batıl Atatürk putperesti, batıya yatkın ama batılıda olamamış, cahil ve saf halk kitleleri karşısına hep kendi alternatiflerini sunan bir kitle vardı. Derin devleti, medyası, öcüleri, sermayesi ve yalakaları ile makül ve “ çakma batılı “ bir sömürü düzeni kurmuştu. Görmezden geldiği, yaptığının binde biri olarak,  gazetelerin arka sayfasında ki çıplak fotoğraflar !!! ve içindeki fütursuz magazin!!! ile kışkırttığı yığınlar sonunda baş olmaya adaylığını ilan etti. Asli görevi homojen bir kültürel, sosyal ve ekonomik yapı yaratmak olan iktidarlar, bu sömürü düzeninin bir parçası olarak kendi devini yarattı. O ya da bu şekilde, o veya bu kişileri kullanarak, o ya da bu sistemi, izm’ i kişiselleştirerek; Yamalayıp kendi üstlerine uydurmaya çalışarak v.s.
Sonunda olan oldu ve yıllardır alta kalan tam kentleşemeyen, sömürülen ve tek sığınağı, silahı inanç olan şişmiş kitleler kendi başını doğurdu.
Aslında toplumun normalleşmesi adına ortaya bir nevi bir fırsat çıkmış iken; Ve/veya toplumun bu başkaldırışı, her açıdan ve belli bir oranda homojenleşmeye yatkınlık gösterirken, bu baş karşımıza kompleks kusma makinesi olarak dikildi.
Bir açıdan kabul edilebilir ve anlaşılabilir bir tepki idi. Ve sabır mekanizmaları çalıştı. Aslında yılların ezikliğini ve hayallerini gerçekleştirmek için tüm yapıya savaş açacağı belli idi. Ve tökezledi, tökezledikçe kişisel kabiliyetler sayesinde ayağa kalktı ve devam etti. Sistemle olan bu kişisel kompleks savaşını verirken aslında düşmanından bir farkı olmadığını, sadece sağ gösterip sol vurduğunun farkına bile varmıyordu, ya da varsa bile işine gelmiyordu. Oysa toplumu normalleştirecek ve homojen hale getirebilecek gücü kendi hırsı uğruna heba ediyor, tarihi fırsatları kaçırıyordu. Gücün gözü kör eden etkisi ile iyice azmanlaşıp, oluşmuş ve ya oluşmakta olan ya da oluşturabileceği tüm olumlu dengeleri göz ardı etmeyi seçiyordu. Bu arada toplum boş durmuyor ve kendi içinde kıpırdanarak hatta kaynayarak dünyada ki dengelerin farkında olmaya çalışarak, başına basın ve medya tarafından örülen tüm uyku tulumlarına rağmen, doğal sürecinden daha hızlı bir şekilde gelişiyor ve kaynaşıyordu.
İster o güç, ister bu güç, büyük oyun, küçük oyun hiç fark etmez, toplum başlar tarafından dengelenmesi gereken hayatını kendi rızası ile kendi sorumluluğuna alıp, her iki kutbunda asli görevi olan normalleştirme ve homojenleşmeyi kendi başarmaya çalışmaktadır. Bu saygı ve övünç duyulacak bir girişim olmasına rağmen art niyetli başlar tarafından hangi kutup da olurlarsa olsunlar yok edilmek istenmektedir ve ezilmek istenmektedir. Bu zaten eninde sonunda olması gerekendir, başların katalizör görevi görmesi gereken bu süreci kendi kompleks ve hırsları yüzünden yadsımaları, görmezlikten gelmeleri ve ezme çabaları: Doğan bebeğini öldürmek kadar adi, vahşi ve insanlık dışı bir tutumdur.
Toplum artık geri dönülemez bir aydınlanma süreci içine girmiş durumdadır. Hangi kutup olursa olsun bu kitlelere muhalefeti ve başı ile üç, beş beden küçük gelmektedir. Tabii ki güç dengelerini ellerinde bulunduranlar her türlü faaliyet ile bu tutuma karşı duracaklardır ancak tarih boyunca yapılan bu hata, hataları ile doğurdukları iyi çocuğun felaketini hazırlamaktan öteye gidemez.
Yapmaları gereken kaza kurşunu ile doğurdukları bu bebeğin vaat ettiği ümitlerin karşısında engel olmaktan ziyade destek olmaya çalışmalarıdır. Bu kendi bekaları içinde şarttır, elzemdir. Ve bu bebeğin anası olan baş ve babası olan tüm muhalifler için geçerlidir. Bağıra basılmalıdır.

NOT:
Olayların değişen, değiştirilen ekonomik yapılar, yeni oluşan emek dengeleri ve adaletsizlikleri, teknoloji toplumu olabilme sancılarının doğurduğu olumsuzluklar,  gelecek kaygılarının çakma kapitalizm örneği altında ezilmesinin verdiği maddi ve manevi rahatsızlıklar, ülke içinde ki genç nüfusun birbiri arasında ki eğitim ve sosyal açıdan gösterdiği inanılmaz farklılıklar, ülkenin bir kısmı tarih öncesi feodalizm altında inlerken diğer bir kısmının dünyaya entegre bir yapı sürmesi, tüm dünyada ki dengelerin yer değiştirmesi v.b. Bir çok parametre ile ele alınması, irdelenmesi ve araştırılması şarttır. Bu ve bunun gibi sayısız etken, içinde bulunduğumuz durumun sebepleridir; Ve bu zaten siyasetin çözüm üretmediği, üretemediği ya da üretmek istemediği, kangrenleşmelerinden rant sağlandığına kesin gözle bakılan sorunlar bütünüdür. www.arbak.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder