Olay basit, güç dengeleri değişti. Eskiden sosyetik ve batıl Atatürk putperesti, batıya yatkın ama batılıda olamamış, cahil ve saf halk kitleleri karşısına hep kendi alternatiflerini sunan bir kitle vardı. Derin devleti, medyası, öcüleri, sermayesi ve yalakaları ile makül ve “ çakma batılı “ bir sömürü düzeni kurmuştu. Görmezden geldiği, yaptığının binde biri olarak, gazetelerin arka sayfasında ki çıplak fotoğraflar !!! ve içindeki fütursuz magazin!!! ile kışkırttığı yığınlar sonunda baş olmaya adaylığını ilan etti. Asli görevi homojen bir kültürel, sosyal ve ekonomik yapı yaratmak olan iktidarlar, bu sömürü düzeninin bir parçası olarak kendi devini yarattı. O ya da bu şekilde, o veya bu kişileri kullanarak, o ya da bu sistemi, izm’ i kişiselleştirerek; Yamalayıp kendi üstlerine uydurmaya çalışarak v.s.
Sonunda olan oldu
ve yıllardır alta kalan tam kentleşemeyen, sömürülen ve tek sığınağı, silahı
inanç olan şişmiş kitleler kendi başını doğurdu.
Aslında toplumun
normalleşmesi adına ortaya bir nevi bir fırsat çıkmış iken; Ve/veya toplumun bu
başkaldırışı, her açıdan ve belli bir oranda homojenleşmeye yatkınlık
gösterirken, bu baş karşımıza kompleks kusma makinesi olarak dikildi.
Bir açıdan kabul
edilebilir ve anlaşılabilir bir tepki idi. Ve sabır mekanizmaları çalıştı.
Aslında yılların ezikliğini ve hayallerini gerçekleştirmek için tüm yapıya
savaş açacağı belli idi. Ve tökezledi, tökezledikçe kişisel kabiliyetler
sayesinde ayağa kalktı ve devam etti. Sistemle olan bu kişisel kompleks
savaşını verirken aslında düşmanından bir farkı olmadığını, sadece sağ gösterip
sol vurduğunun farkına bile varmıyordu, ya da varsa bile işine gelmiyordu. Oysa
toplumu normalleştirecek ve homojen hale getirebilecek gücü kendi hırsı uğruna
heba ediyor, tarihi fırsatları kaçırıyordu. Gücün gözü kör eden etkisi ile
iyice azmanlaşıp, oluşmuş ve ya oluşmakta olan ya da oluşturabileceği tüm
olumlu dengeleri göz ardı etmeyi seçiyordu. Bu arada toplum boş durmuyor ve
kendi içinde kıpırdanarak hatta kaynayarak dünyada ki dengelerin farkında
olmaya çalışarak, başına basın ve medya tarafından örülen tüm uyku tulumlarına
rağmen, doğal sürecinden daha hızlı bir şekilde gelişiyor ve kaynaşıyordu.
İster o güç,
ister bu güç, büyük oyun, küçük oyun hiç fark etmez, toplum başlar tarafından
dengelenmesi gereken hayatını kendi rızası ile kendi sorumluluğuna alıp, her
iki kutbunda asli görevi olan normalleştirme ve homojenleşmeyi kendi başarmaya
çalışmaktadır. Bu saygı ve övünç duyulacak bir girişim olmasına rağmen art
niyetli başlar tarafından hangi kutup da olurlarsa olsunlar yok edilmek
istenmektedir ve ezilmek istenmektedir. Bu zaten eninde sonunda olması
gerekendir, başların katalizör görevi görmesi gereken bu süreci kendi kompleks
ve hırsları yüzünden yadsımaları, görmezlikten gelmeleri ve ezme çabaları: Doğan
bebeğini öldürmek kadar adi, vahşi ve insanlık dışı bir tutumdur.
Toplum artık geri
dönülemez bir aydınlanma süreci içine girmiş durumdadır. Hangi kutup olursa
olsun bu kitlelere muhalefeti ve başı ile üç, beş beden küçük gelmektedir.
Tabii ki güç dengelerini ellerinde bulunduranlar her türlü faaliyet ile bu
tutuma karşı duracaklardır ancak tarih boyunca yapılan bu hata, hataları ile
doğurdukları iyi çocuğun felaketini hazırlamaktan öteye gidemez.
Yapmaları gereken
kaza kurşunu ile doğurdukları bu bebeğin vaat ettiği ümitlerin karşısında engel
olmaktan ziyade destek olmaya çalışmalarıdır. Bu kendi bekaları içinde şarttır,
elzemdir. Ve bu bebeğin anası olan baş ve babası olan tüm muhalifler için
geçerlidir. Bağıra basılmalıdır.
NOT:
Olayların değişen, değiştirilen ekonomik yapılar, yeni
oluşan emek dengeleri ve adaletsizlikleri, teknoloji toplumu olabilme
sancılarının doğurduğu olumsuzluklar, gelecek kaygılarının çakma kapitalizm örneği
altında ezilmesinin verdiği maddi ve manevi rahatsızlıklar, ülke içinde ki genç
nüfusun birbiri arasında ki eğitim ve sosyal açıdan gösterdiği inanılmaz
farklılıklar, ülkenin bir kısmı tarih öncesi feodalizm altında inlerken diğer bir
kısmının dünyaya entegre bir yapı sürmesi, tüm dünyada ki dengelerin yer
değiştirmesi v.b. Bir çok
parametre ile ele alınması, irdelenmesi ve araştırılması şarttır. Bu ve bunun
gibi sayısız etken, içinde bulunduğumuz durumun sebepleridir; Ve bu zaten
siyasetin çözüm üretmediği, üretemediği ya da üretmek istemediği, kangrenleşmelerinden
rant sağlandığına kesin gözle bakılan sorunlar bütünüdür. www.arbak.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder